Merak Ettikleriniz Hakkında Bilgi Alabileceginiz Bir Blog Ve Artık Çok Daha Fazlası..


11 Ocak 2015 Pazar

Disleksi Hakkında Kitap Dyslexia P.I. , Yazar : Richard D. McDonald

Dyslexia P.I.
Yazar : Richard D. McDonald

Kitaba Gitmek için Tıklayınız

Beyinsel Farklılık için Teşhis mümkünmüdür

Bloğumda yazdığım bir makale.Birazda Beyin Fırtınası Yapmak Lazım
http://aykanakduman.blogspot.com.tr - Konuya gitmek için tıklayınız.

#

ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ ( DİSLEKSİ ) İLE BİRLİKTE GÖRÜLEN VE KARIŞTIRILAN TANILAR, TANILAMA SÜRECİNİN ÖNEMİ

Kaynak : Anıl Tüzün Tarafından  Tavsiyeediyorum.com ' da yazılmıştır.
ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ ( DİSLEKSİ ) İLE BİRLİKTE GÖRÜLEN VE KARIŞTIRILAN TANILAR, TANILAMA SÜRECİNİN ÖNEMİ



Özel Öğrenme Güçlüğü, bir çocuğun zekası normal ya da normalin üstünde olmasına rağmen, dinleme, düşünme, anlama, kendini ifade etme, okuma- yazma veya matematik becerilerinde yaşıtlarına ve zekasına oranla düşük başarı göstermesidir. Okuma Bozukluğu, Yazılı Anlatım Bozukluğu, Matematik Bozukluğu ve Başka Türlü Adlandırılamayan Öğrenme Bozukluğu alt gruplarını içerir.



Disleksi tanılama süreci içerisinde tanının konabilmesi için ayrıntılı değerlendirmeler yapılmalı, bu değerlendirmelerin de uzman kişilerin işbirliği ile yapılması sağlanmalıdır. varolan yanlış bilgiler eğitim sürecini olumsuz etkileyebilmektedir 





Disleksiyle ilgili bazı yanlış kanılar bulunmaktadır. Ayna yazısı adı verilen yazıyı tersten yazma, harf ya da kelimelerin yerini değiştirme durumunun sadece disleksilerde görüldüğü görüşü bunlardan biridir. Oysa ayna yazısı, yazmayla ilgili acemilik döneminin olağan görüntülerindendir. Ancak, acemilikten sonra da sürerse disleksiden şüphelenilmesi gerekmektedir. Disleksinin yaş ilerledikçe geçtiği düşüncesi de bugün artık kabul görmemektedir. Çünkü bozukluğun yetişkinlikte de devam ettiği gözlenmiştir. Disleksiyle ilgili yanlış kanıların en önemlilerinden biri de bu bozukluğun zekâ düzeyi yüksek olanlarda görülemeyeceğidir. Oysa az önce de belirttiğimiz gibi zekâ düzeyleri düşük olmadığı gibi dislektikler, özel yetenekli de olabilmektedirler

Ayrıca, yabancı dil öğretiminde veya bir alfabe öğretiminde bazı farklılıklarla karşılaşılması söz konusu olabilmektedir. Meselâ, soldan sağa yazmayı öğrenmiş birisi, sağdan sola yazmayı ters algılayabilmektedirler. Bu, dislektik bir durum değildir. Japon ve Çin alfabesine alışmış birinin Latin alfabesine geçişinde de benzer hatalar olabilmektedir.





DİSLEKSİ tanılama sürecinde doğru tanılama ve tanılama süreci sonrasında doğru eğitim ortamlarının yaratılması oldukça önem taşımaktadır. Tanılama sırasında farklı uzmanların işbirliği, gözlem ve değerlendirmeleri birlikte incelenmeli ve sonuç çıkarılmalıdır.



- Aileden alınan gözlemler

- Öğretmenden alınan bilgiler

- Psikolojik testler ( IQ testleri )

- Eğitsel derğerlendirme

- Göz doktoru ve kulak burun boğaz uzmanı muayenesi



Bu yapılan değerlendirmelerden sonra alınan veriler birleştirilerek, çocuk psikitristleri tarafından tanı konur. "özel öğrenme güçlüğü", "disleksi" , " özgül öğrenme bozukluğu" ismini alır. Bu alınıan tanı ile Rehberlik araştırma merkezlerinden eğitsel rapor alınmasıtla değerlendirme süreci tamamlanır. Özel eğrenme güçlüğü olan çocuklar okulda kaynaştırma eğitiminden yararlanırlar, Destek eğitim alarak özel eğitim hizmetlerinden faydalanırlar.



ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ ) İLE KARIŞTIRILAN VE / VE YA BİRLİKTE GÖRÜLEBİLEN TANILAR



ASPERGER SENDROMU ( BİRLİKTE GÖRÜLEN VE YA KARIŞTIRILAN )



DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU ( BİRLİKTE GÖRÜLEN VE YA KARIŞTIRILAN )



SINIR ZAKA / ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ ( KARIŞTIRILAN )



ASPERGER SENDROMU



Bu tanıyı alan çocuklar hem devlet tarafından eğitim masrafları karşılanan özel eğitm hizmetlerinden yararlanırlar, hem de okul ortamında kaynaştırma eğitimi alma hakları vardır.



Asperger sendromu: Bilişsel gelişimde normal yaşıtlarından belirgin bir geriliğin olmaması ve yapılan testler sonrasıda normal ve / ve ya normal üstü zekaya sahip puanlar almasına rağmen akademik becerilerde başarısız oabilme durumu, öğrenme bozukluğu belirtileri ile benzerlik gösterebilmektedir. ÖÖG de olduğu gibi AS da da zeka testleri sonucunda sözel ZB ve performans ZB arasında anlamlı farklar olabilmektedir. Yüksek iq ya sahip olmasına karşın performansı yeterli değildir. Belirli alanlarda ( güneş sistemi, başkentler, yanardağlar...) çok üstün bilgi birikimi olsa da yaşına uygun bir metni okuyup, ana fikrini çıkarmada zorlanabilir. AS olan bireylerde özel öğrenme güçlüğü belirtileri görülebilir. Ancak önemli olan eğitsel süreci düzenlerken çalışma alanlarının öncelik sırasını belirlemek çok önemlidir.



DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU



DEHB tansı alan çocuklar sadece okulda kaynaştırma ğitiminden yararlanırlar, devletin özel eğitim hizmetlerinden faydalanamazlar.



Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu: Zihinsel bir gerilik olmaksızın, DEHB tanısı almış bireylerde sürekli dağılan dikkat nedeniyle odaklanamama ve bu nedenlede akademik becerilerde başarısızlık görülmektedir. Özel öğrenme güçlüğünde okuma ve matematiksel işlemlerde belirgin ve tutarlı hatalar hatalar görüşürken, DEHB tanısı alan bireylerde rasgele ve tutarsız hatalar görülmektedir. Özel öğrenme güçlüğünde dikkat dağınıklığı belli alanlarda görülürken, DEHB olan bireylerde hayatın tamamına yayılan bir dağınıklık gözlenmektedir. Ancak ÖÖG olan bireylerin % 48 inde DEHB olduğu saptanmıştır. 





DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU İLE ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ AYIRTEDİCİ ÖZELLİKLERİ




DEHB’nda özel öğrenme güçlüğü görülebilir. Ama ikisi iki ayrı alandaki güçlükleri tarif eden bozukluklardır ve ayırtedici özellikleri vardır. Bunlar:



DEHB gösteren çocukta her alandaki işler, bu bozukluğun yarattığı engellemeler nedeniyle etkilenir. Ama özel öğrenme güçlüğünde 1 ya da 2 alanda sorun varken diğer alanlar bundan etkilenmemiş olabilir.




Özel öğrenme güçlüğü olan çocuklar sadece okumada ya da yazmada zorlanırken DEHB olan çocuklar özellikle de hiperaktivite varsa hem okuma hem yazmada sorun yaşayabilir. Hem de sürekli zorlanıp kısıtlanmak durumunda kalabilir.




DEHB’nda sıklıkla dil sorunu görülmez. Özel öğrenme güçlüğünde dil sorunu daha sık görülür.




DEHB olan çocuklar daha çok ince motor becerilerde zorlanırlar. Kaba motor becerileri iyi olabilir. Özel öğrenme güçlüğünde, her ikiside sorun olarak ortaya çıkabilir.




Hem DEHB’nda hem özel öğrenme güçlüğünde dikkat sorunu gözlenir. Ancak özel öğrenme güçlüğü olan çocuklar seçici dikkat sorunu yaşar. Örneğin: ders çalışırken yoğunlaşmaları gereken noktaya dikkatlerini yoğunlaştıramaz, dağınık bir çekmeceden istediğini bulamaz ama buna rağmen dikkatini belli bir konuda yoğunlaştırmada sorun yaşamaz.



DEHB olan çocuklar bir materyalle uzun süre uğraşmakta zorlanır.
Özel öğrenme güçlüğünde okul başarısızlığı; görsel, işitsel, dokunsal algı, ayrımlaştırma ve bellek alanlarında ortaya çıkarken, DEHB’ da daha çok dikkatini bir konuya yoğunlaştıramamak nedeniyle başarısızlık yaşanır.



Dikkat eksikliği olan çocuk okuma yazma hatası yaptığında uyarıldığında hatasını düzeltir. Ama özel öğrenme güçlüğü olan çocuk hatasını o anda düzeltse bile bu hatayı çok sık yapar / tekrarlar.



DEHB olan çocuklar okul öncesinde aşırı hareketlilikleriyle çabuk tanınır, özel öğrenme güçlüğü olan çocuklar okul dönemine kadar zor tanımlanır.

Özel öğrenme güçlüğü yaşam boyu sürer, DEHB yaşla değişerek ve azalarak devam eder.





ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ İLE KARIŞTIRILAN TANILAR



SINID ZEKA / ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ / AĞIR ÖĞRENEN / DONUK ZEKA

Bu tanıya sahip çocuklar "zihinsel engel" tanımının altına girmezler. Bu nedenle de devlet tarafından karşılanan özel eğitim hizmetlerinden yararlanamazlar. Ailelerin ve öğretmenlerin daha fazla çaba göstermesine ihtiyaç duyarlar.



Bu özellileri gösteren çocuklarda akademik başarısızlık zihinsel işlevlerin normal altında olmasıdır. Özel öğrenme güçlüğünde olduğu gibi okuma, yazma, matematik alanında yaşıtlarından geri olması, çocuğun geç ve güç öğreniyor olmasıdır. Özel öğrenme güçlüğü tanısındaki "özel" terimi zeka düzeyine bağlı olmaksızın yaşıtlarından geri olması durumuu getirir.



Çok geç ve güç öğrenirler, genelleme yapamazlar, dikkati dağınık ve dikkat süresi kısadır. soyut şeyleri çok zorlukla öğrenirler, öğrendiklerini çok çabuk unuturlar, kolayca yorulur ve sebatsızdırlar, kendilerine olan güvenleri azdır, oyun ve toplum kurallarına uymakta zorluk çekerler, bazen hiç uymazlar.



Öğrenmenin gerçekleşmesinde geçirilen basamaklara bakıldığında, bu çocuklar ile yaşıtları olan diğer çocukların farklı basamaklardan geçmediği görülmektedir.

Ancak sınır ve donuk zeka düzeyindeki çocukların bu basamaklardan geçmeleri daha yavaş olabilmektedir. Bu düzeydeki çocuklar için özel eğitim uygulanmamakta, öğrenimlerini 1 – 2 yıl geriden izlemektedirler.



Sonuç olarak tanılama sürecinde atlanan bazı durumlar ve eksik gözlemler benzer tanılarla karışmasına ve özel eğitim sürecinin farklılaşmasına sebp olabilmektedir.

ÜSTÜN ZEKAYA EŞLİK EDEBİLEN TANILAR: ( Asperger Sendromu, DEHB, Disleksi)

Kaynak : Anıl Tüzün Tarafından  Tavsiyeediyorum.com ' da yazılmıştır.

ÜSTÜN ZEKAYA EŞLİK EDEBİLEN TANILAR: ( Asperger Sendromu, DEHB, Disleksi)


Zeka insan beyninin karmaşık bir yeteneğidir. Daha açıkça söylemek gerekirse ; zihnin birçok yeteneğinin uyumlu çalışması sonucunda ortaya çıkan bir yetenekler bileşimidir. Zihin algılama ,bellek ,düşünme ,akıl yürütme ,öğrenme gibi birçok işlevi içerir. Buradan hareketle şöyle bir tanım yapılabilir: zeka ,zihnin öğrenme , öğrenilenden yararlanabilme ,yeni durumlara uyabilme ve yeni çözüm yolları bulabilme yeteneğidir. Dolayısıyla öğrendiğini değerlendiren ,yeni durumlara yeni çözümler getirebilen kişilere de zeki kişiler diyoruz. Zekanın kapsamında birçok yetenek olduğuna göre, aynı zeka düzeyindeki kişilerin yeteneklerinin farklı alanlarda olması doğaldır.



ZEKA NASIL ÖLÇÜLÜR ?



Zekâ bölümü bir çocuğun başarı düzeyini değil, varabileceği olası en üst sınırı

belirtirken neleri başardığı değil, neleri başarabileceğini ifade eder. Araştırmalara göre bireyin zekâ bölümü ile daha sonraki başarısı arasında ilişki bulunmuştur. Ancak başarıyı etkileyen pek çok faktörün olduğu da bilinmektedir.



Zekâ standardize edilmiş testlerle ölçülür. Zekâ testleri çocukların cevaplayabileceği nitelikteki soruları ve yapabilecekleri becerileri içerir.



6 yaşından küçük çocuklar için uygulanan değerlendirme aracı genellikle Ankara Gelişim Tarama Envanteridir. Bu tarama listeleri ile çocuğun bulunduğu yaş becerileiri ile ilgili gelişimsel değerlendirme yapılır. 6-16 yaş grubu çocuklar ve ergenler için ülkemizde kullanılan Weschler Çocuklar İçin Zeka Testi uygulanarak, zeka bölümü tespit edilir.



Zeka testleri çocuğun olası akademik başarısı hakkında fikir vermekte ama yaratıcılık, motivasyon, duygusal durum uyum becerileri, motor yetenek hakkında bilgi vermemektedir. Bu nedenle uygulanan zeka testi sonuçları yol gösterici olarak düşünülmelidir. Eğitsel önlem alınması gereken çocuk ve gençlerde, uygulanan zeka testlerinin yanında eğitsel, tıbbi değerlendirmeler yapılmasıda gerekebilmektedir.



Uygulanan testler sonucunda elde edilen IQ puanı aşağıdaki şekilde sınıflandırılmaktadır.



IQ 0- 25 arası “ağır gerilik”

IQ 26-50 arası “orta gerilik”

IQ 51-75 arası “hafif gerilik”

IQ 76-90 arası “sınır zeka”

IQ 91-110 arası “normal zeka”

IQ 111-125 arası “ileri zeka”

IQ 126-140 arası “üstün zeka”

IQ 140-155 arası “çok üstün zeka”

IQ 156-ve üzeri “deha”



Verilen bu oranların nüfusa dağılımına bakıldığında; % 50 lik grubun normal zeka bölümüne sahip olduğu görülmektedir. Üstün zekalı olan bireyler ise % 3'lük bir orana sahiptir.



ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?



• Zihinsel ve fiziksel olarak yüksek enerji düzeyine sahiptirler.

• Hızlı öğrenirler, üstün kavrama, akılda tutma özellikleri vardır.

• Geniş hayal ve imgeleme güçleri vardır.

• Gözlem güçleri kuvvetlidir.

• Yaratıcıdırlar, keşfetmek, bulmak isterler.

• Sürekli gelişme isteği içindedirler ve sürekli sorgularlar.

• Bellekleri güçlüdür.

• Analiz, sentez yetileri gelişmiştir.

• Entelektüel meraka sahiptirler.

• Lider özellikleri sergilerler.

• Çevreleriyle iyi ilişkiler kurarlar.

• Sorun çözmekten, güçlüklerin üstesinden gelmekten hoşlanırlar.

• Mizah duyguları güçlüdür.

• Ayrıntılara dikkat ederler.

• Sözcük hazineleri zengindir, doğru, hızlı ve akıcı konuşurlar.

• Uzun süre bir konu üstüne odaklanabilirlerse de tekdüzelikten hoşlanmazlar. Bu özellikler tüm çocuklarda belli bir oranda gözlenebilir. Fakat üstün zekâlı bir öğrencide yukarıda sayılan özelliklerin büyük çoğunluğu gözlemlenmektedir.



ÜSTÜN ZEKAYA SAHİP ÇOCUK VE GENÇLERDE FARKLI TANISAL ÖZELLİKLER GÖRÜLEBİLİR Mİ ?



Bazı çocuk ve gençlerin yaşıtlarından farklı ve daha geri düzeyde özellikleri olmaktadır:



- Yaşıtlarına göre akademik başarıda düşüklük.



- Yaşıtlarından beklenen sosyal becerilerde sınırlılık.



- Dil ve iletişim alanlarında yaşıtlarından farklılık, gerilik.



- Yaş özelliklerine uygun olmayan hareket ve davranış biçimleri.



- Anlamıyormuş gibi davranma ve başarısızlık açığının giderek açılması.





Aileler çocukları ile ilgili bu ve benzer durumdaki gözlemleri oluşunca bir uzmana baş vururlar. Uzmanlar tarafından yapılan gelişimsel tarama ve zeka testleri sonucunda, çocuğun aslında normalin üstünde bir performansa sahip olduğunu gösterebilmektedir. Sonucunda aile çocuğunun yaşıtlarından daha geri olduğunu düşünürken, farkında olmadan sınırlılık yaşadığı için asıl performansını gösteremediği ile yüzleşir. Bu durumun tam tersini de düşünebiliriz. aileler çocuklarına zeka testi yaptırıp üstün zekaya sahip bir çocukları olduğunu öğrenebilirler. Sonrasında yaşıtlarından beklenmedik davranışlarla karşılaşabilirler. Bu durumun sebebi genellikle yanlış bir ifade kullanarak açıklanır: "çok zeki o nedenle böyle davranıyor"



Aslında durum bu kadar kolay açıklanamayabilir.



Tanı kriterleri düşünüldüğünde, ayırıcı tanı olarak" normal ve norma lüstü zekada görülmektedir" açıklaması ile birlikte yer alan üç tanıyı daha yakından açıklayalım.



1. Asperger Sendromu

2. Özel Öğrenme Güçlüğü

3. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu



Açıklayacağımız bu tanı grubunda yer alan çocuklar genellikle okul dönemine kadar daha hafif belirtilerle kendini gösterirken, okul dönemine gelindiğinde sorunlar su yüzüne çıkmakta ve yaşıtlardan farklılaşma belirginleşmektedir. Yapılan değerlendirme ve testlerde, deha seviyesinde IQ puanı çıkmasına karşın, ciddi anlamda desteğe ihtiyaç duyan vakalar görülmektedir. Bu nedenle kriter zeka seviyesi değil, var olan performans ve davranış özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır.



ASPERGER SENDROMU



Asperger Sendromu’nda Tanı Kriterleri nelerdir?

Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından oluşturulmuş DSM-IV Tanı Ölçütleri El Kitabı’na göre Asperger Sendromu tanısını koyabilmek için aşağıdaki özelliklerin göz önünde bulundurulması gerekmektedir (2).

A. Aşağıdakilerden en az ikisinin varlığı ile kendini gösteren toplumsal etkileşimde nitel bozulma:

1.Toplumsal etkileşim sağlamak için yapılan el-kol hareketleri, alınan vücut konumu, takınılan yüz ifadesi, göz göze gelme gibi birçok sözel olmayan davranışta belirgin bir bozulmanın olması

2. Yaşıtlarıyla gelişimsel düzeyine uygun ilişkiler geliştirememe

3. Diğer insanlarla eğlenme, ilgilerini ya da başarılarını kendiliğinden paylaşma arayışı içinde olmama (örn. İlgilendiği nesneleri göstermeme, getirmeme ya da belirtmeme)

4. Toplumsal ya da duygusal karşılıklar vermeme

B. Aşağıdakilerden en az birinin varlığı ile kendini gösteren davranış, ilgi ve etkinliklerde sınırlı, basmakalıp ve yineleyici davranış örüntülerin olması:

1.İlgilenme düzeyi ya da üzerinde odaklanma açısından olağandışı, bir ya da birden fazla basmakalıp ve sınırlı ilgi örüntüsü çerçevesinde kapanıp kalma

2.Özgül, işlevsel olmayan, alışageldiği üzere yapılan gündelik işlere ya da törensel davranış biçimlerine hiç esneklik göstermeksizin sıkı sıkıya uyma

3.Basmakalıp ve yineleyici motor mannerizmler (örn. parmak şıklatma, el çırpma ya da burma ya da karmaşık tüm vücut hareketleri)

4.Eşyaların parçalarıyla sürekli uğraşıp durma

C. Bu bozukluk, toplumsal, mesleki alanlarda ya da önemli diğer işlevsellik alanlarında klinik olarak belirgin bir sıkıntıya neden olur.

D. Dil gelişiminde klinik açıdan önemli genel bir gecikme yoktur (örn. 2 yaşına gelindiğinde tek tek sözcükler, 3 yaşına gelindiğinde iletişim kurmaya yönelik cümleler kullanılmaktadır).

E. Bilişsel gelişmede ya da yaşına uygun kendi kendine yetme becerilerinin gelişiminde, uyumsal davranışta (toplumsal etkileşim dışında) ve çocuklukta çevreyle ilgilenme konusunda klinik açıdan belirgin bir gecikme yoktur.



DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU



Dikkat eksikliği belirtileri



- Yönergeleri bayşından sonuna kadar takip edemezler,

- Dikkatlerini yaptığı işe ya da oyununa vermekte zorlanırlar,

- Evde ya da okulda yapacağı işler ve aktiviteler için gereken malzemeleri kaybederler,

- Siz konuşurken dinlemez gibi görünürler,

- Detayları gözden kaçyırırlar,

- Düzensiz görünürler,

- Uzun süre zihinsel çaba gerektiren işleri yapmakta zorlanırlar ve bunlardan kaçınırlar,

- Unutkandırlar,

- İlgileri kolayca başka yönlere kayar.



Hiperaktivite belirtileri



- Yerinde duramazlar,

- Oturması gerektiği halde oturamazlar,

- Sessiz sakin oyun oynamakta güçlük çekerler,

- Yerli yersiz koşup tırmanırlar,

- Çok konuşurlar,

- Çoğu zaman sorulan soru tamamlanmadan cevabını yapıştırırlar,

- Her zaman bir þeylerle uğraşırlar,

- Sırasını beklemekte zorlanırlar,

- Olaylara ya da konuşmalara müdahale edip yarıda keserler.





ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ



Okuma yavaştır ve akıcı değildir, bazen hiç yoktur, harf harf okur.Özellikle bilmediği kelimeleri ve uzun kelimeleri okurken duraklar, okuyaamaz.

- p, b, d, g, h, y, s, z, u gibi harfleri yazarken karıştırır ve ters yazar.

-Yazarken bazı harfleri unutur, bazılarını fazladan ekler.

-Ayna hâli yazı yazabilirler.(q İI AT) Talip

-Kelimeleri kısaltarak okur.

-Tahmin ederek okur.

-Yüksek sesle okurken anlamı ifade eden ritim, tını ve tonlama bozuktur.

-Yanlış vurgulama yapar.

-Okuduğu öykünün anlamını çıkaramaz.

-Yazması bozuktur, karalama, harfleri yanlış dizme görülür.

-Kalem tutması bozuktur, çabuk yorulur.

-Birbirine yakın kelimeleri ayıramaz.

-Bir satırı takip edemez, karıştırır.

-Satır başına geçerken zorlanır.

-İçinden okurken bazı sesler çıkarır.

-Kelimenin yerine başka bir kelime yerleştirme, atlama görülür.a



Kısaca temel özellikleri belirtilen bu tanıların ortak özelliği ziğinsel bir soruna bağlı olmayışlarıdır. Hatta bir kısmında normal üstü hatta deha seviyesinde zeka ölçümlenmekte, ancak yaşadığı sınırlılıktan dolayı asıl performansı ortaya çıkaramamaktadır.



Unutulmamalıdırki normal üstü zekaya sahip bir birey de kusursuz değildir ve gerektiğinde destek almalıdır, performansı yükseltmek ve başarıyı arttırmak bizim elimizde....



Diğer Bakacağım Makaleleri ;


  • Özel Öğrenme Güçlüğü ( Disleksi ) İle Birlikte Görülen Ve Karıştırılan Tanılar, Tanılama Sürecinin Önemi
  • Diskalkuli - (Matematiksel Öğrenme Güçlüğü ) Diskalkuli Eğitimi
  • Disleksi Belirtileri - Disleksi Tedavisi, Eğitsel Terapi
  • Okuma Bozukluğu - Disleksi ( Dislektik Bir Çocuğa Yönelik Olumlu Yaklaşımların Önemi )
  • Okul Öncesi Dönemde Disleksi Belirtileri - Erken Tanı
  • Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğunun Genel Özellikleri




  • Asperger sendromu ve belirtileri

    Asperger sendromu çocuk yaşlarda oluşan ve diğer otizm gibi sendromlardan dil ve gelişmede bir aksaklık görülmemesi ile anılan bir sendromdur. Asperger sendromu belirtileri ise şunlardır;
    • Üzerine çok düştüğü bir veya iki ilgi alanı olması. Asperger sendromlu çocukların çoğu bir bütünün sadece parçalarıyla veya alışılmışın dışında aktivitelerle aşırı ilgilenir. Örneğin; evler dizayn etmek, aşırı detayları olan resimler çizmek veya astronomi öğrenmek gibi. Yılanlar, yıldızların adları, dinozorlar gibi belirli konulara aşırı ilgi gösterirler.
    • Kendi yaşına göre fazla resmi bir konuşma stili vardır. Örneğin, “geri geldi” yerine “iade edildi”
    • Göz kontağından kaçınmak veya başkalarına bakmak
    • Alışılmışın dışında yüz ifadeleri veya vücut dili
    • Genellikle sevdikleri konular hakkında aşırı konuşurlar. Tek taraflı sohbetler yaygındır. İçsel düşünceler çoğunlukla sözlü ifade edilir.
    • Sosyal ipuçlarını seçememe ve diğerlerinin beden dilini anlama, sohbete başlama veya sohbeti sürdürme ve sırayla konuşma gibi doğuştan gelen sosyal becerilerin eksikliği
    • Rutinlerdeki herhangi bir değişiklikten hoşlanmama
    • Empati eksikliği
    • Diğerlerinin konuşmalarının anlamını değiştiren konuşma tonundaki değişiklikleri, vurguları fark edememe. Yani çocuğunuz bir şakayı anlamayabilir veya alaycı bir yorumu kelime anlamıyla algılayabilir. Ve konuşması tek düze olabilir ve vurgu veya tonlamadan yoksun olduğu için anlaşılmayabilir.
    • Motor gelişimleri gecikmiştir. Çocuğunuz çatal bıçak kullanmayı, bisiklete binmeyi veya top yakalamayı öğrenmede gecikmiş olabilir. Yürüyüşü garip olabilir. El yazısı çoğunlukla kötüdür.
    • Yüksek duyarlılığa sahiptir ve yüksek ses ve ışık,yoğun tat veya dokulara karşı hassastır.



    Farklı Bir Kaynaktan Belirtiler

    ASPERGER SENDROMU BELİRTİLERİ :

    * Göz temasının az olması, hiç olmaması ya da kalitesiz olması..Göz temasından kaçınma..(mutlak belirtiler)
    İletişimin sözel ve sözsüz mesajlarını değerlendirmede güçlük ..(örneğin donuk bakışlı ve soğuk tonlamalı bir "merhaba" ile, sıcak ve içten bir "merhaba" arasındaki mesaj farkını değerlendirme güçlüğü) (mutlak belirtiler)
    * Arkadaş edinemede ve/veya arkadaşlığı sürdürmede güçlükler..arkadaş gruplarına girememe..(mutlak belirtiler)
    * Anlam ve bağlam dışı konuşma (Semantik Pragmatik Gelişimsel Dil Bozukluğu) ..( örneğin: + bugün piknik yapalım mı? - (AS'li birey): Anatosaurus, 60 milyon yıl önce yaşamış bir dinazor türü..(mutlak belirtiler)
    * Sınırlı ilgi alanı..aynı konuda yıllarca süren bitmek bilmeyen merak..takıntı derecesinde ilgilenilen konular..
    * 5 duyu ile ilgili (ışık,ses,koku,tat ve dokunma) hassasiyetler ve/veya 5 duyu ile ilgili uyaranlara düşkünlük..
    * Yüz ifadesinde, vücut duruşu ve tavırlarda uygunsuz/garip haller...(örneğin sizinle konuşurken yan durması)
    * Fantastik hayal dünyası..
    * Tekrarlayan hareket ve jestler,,stereotipiler.. (örneğin bir nesne ya da kendi etrafında dönmek, sallanmak,el - parmak hareketleri,yandan bakışlar,vb.)
    * Ortamın/topluluğun ortak duygusunu/ruhunu hissetmede, sezmede güçlükler..ve buna bağlı davranış problemleri..(örneğin cenaze evinde şarkı söylemek)
    * Literal algı..(örneğin : + bugün çalışmaktan kafam patladı.. - (AS'li çocuk karşısındakinin başına bakarak:) ama kafan patlamamış!?)
    * Tekdüze ve monoton konuşma..kitaptan pasajlar okur gibi ezber konuşma..
    * Ergenlik çağında sıkça karşılaşılan depresyon
    * Matematik, Fizik,Kimya vb.kapalı uçlu bilimsel konulara eğilim
    * Bazı objelere,nesnelere,eşyalara aşırı düşkünlük (nesneyi yanından ayıramaz, dışarı çıkarken dahi yanında bulunmasını ister)





    VE

    Asperger sendromu nedir? Asperger sendromu kimlerde görülür, tedavisi nasıldır. 

    Asperger sendromu diğer insanlarla etkileşimi oldukça zorlaştıran gelişimsel bir bozukluktur. Çocuğunuz sosyal olarak beceriksiz olduğu için arkadaş edinmeyi çok zor bulabilir.
    Asperger sendromu olanlarda otizm özelliklerinin bazıları vardır. Örneğin; sosyal becerileri zayıftır, rutini severler ve değişiklikten hoşlanmazlar. Fakat otistiklerin aksine Asperger sendromu olanlar normal olarak konuşma becerisinin geliştiği yaşta, yani 2 yaşından önce konuşmaya başlarlar.
    Asperger sendromu hayat boyu sürer, fakat belirtiler zaman içerisinde düzelme eğilimindedir. Yetişkinler kendi güçlü ve zayıf yönlerini anlamayı öğrenebilirler ve sosyal becerilerini geliştirebilirler.

    OTİZM NEDİR…TIKLAYIN

    Hem Asperger sendromu hem de otizm yaygın gelişimsel bozukluklar grubuna dahildir. Asperger sendromunun nedeni tam olarak bilinmemektedir ve bunu engellemenin yolu da bilinmemektedir. Genetik olduğu düşünülür ve bunun üzerine araştırmalar yapılmaktadır.
    Asperger sendromunun en önemli belirtisi sosyal durumlar karşısında yaşanan problemlerdir. İki Asperger sendromlu çocuk birbirine benzemez, çünkü belirtiler çok çeşitlidir.

    ÇOCUKLUKTA BELİRTİLER

    Ebeveynler çocuklarında Asperger sendromu belirtilerini ilk olarak diğer çocuklarla etkileşime girdiği okul öncesi çağda fark ederler. Belirtiler:

    OTİZM KORKU MERKEZİYLE İLİŞKİLİ…TIKLAYIN

    • Sosyal ipuçlarını seçememe ve diğerlerinin beden dilini anlama, sohbete başlama veya sohbeti sürdürme ve sırayla konuşma gibi doğuştan gelen sosyal becerilerin eksikliği
    • Rutinlerdeki herhangi bir değişiklikten hoşlanmama
    • Empati eksikliği
    • Diğerlerinin konuşmalarının anlamını değiştiren konuşma tonundaki değişiklikleri, vurguları fark edememe. Yani çocuğunuz bir şakayı anlamayabilir veya alaycı bir yorumu kelime anlamıyla algılayabilir. Ve konuşması tek düze olabilir ve vurgu veya tonlamadan yoksun olduğu için anlaşılmayabilir.
    • Kendi yaşına göre fazla resmi bir konuşma stili vardır. Örneğin, “geri geldi” yerine “iade edildi”
    • Göz kontağından kaçınmak veya başkalarına bakmak
    • Alışılmışın dışında yüz ifadeleri veya vücut dili
    • Çok iyi hakim olduğu bir veya iki ilgi alanı olması. Asperger sendromlu çocukların çoğu bir bütünün sadece parçalarıyla veya alışılmışın dışında aktivitelerle aşırı ilgilenir. Örneğin; evler dizayn etmek, aşırı detayları olan resimler çizmek veya astronomi öğrenmek gibi. Yılanlar, yıldızların adları, dinozorlar gibi belirli konulara aşırı ilgi gösterirler.
    • Genellikle sevdikleri konular hakkında aşırı konuşurlar. Tek taraflı sohbetler yaygındır. İçsel düşünceler çoğunlukla sözlü ifade edilir.
    • Motor gelişimleri gecikmiştir. Çocuğunuz çatal bıçak kullanmayı, bisiklete binmeyi veya top yakalamayı öğrenmede gecikmiş olabilir. Yürüyüşü garip olabilir. El yazısı çoğunlukla kötüdür.
    • Yüksek duyarlılığa sahiptir ve yüksek ses ve ışık,yoğun tat veya dokulara karşı hassastır.
    Bir çocuğun bu belirtilerin bir veya ikisini göstermesi Asperger sendromu olduğu anlamına gelmez. Asperger sendromu teşhisi konması için, çocuğun bu belirtilerin karışımına sahip olması ve sosyal durumlar karşısında belirgin bir problem yaşaması gerekir.
    Asperger sendromu birçok açıdan otizme benzese de, Asperger sendromu olan bir çocuğun dil ve zeka gelişimi normaldir. Ayrıca, Asperger sendromu olanlar otistiklere nazaran daha fazla arkadaş edinmek ve diğerleriyle aktivitelere katılmak için çaba harcarlar.

    GENÇLİKTE BELİRTİLER

    Belirtilerin çoğu gençlik boyunca kalır. Asperger sendromu olan gençler kendilerinde eksik olan sosyal becerileri öğrenmeye başlayabilse de, iletişimde zorlanmaya devam ederler. Diğerlerinin davranışlarını anlamada zorlanmaya devam ederler. Asperger sendromlu genç (tıpkı diğer gençler gibi) arkadaşları olsun isteyecektir, fakat diğer gençlere yaklaşırken ürker veya korkar. Kendini diğerlerinden farklı hissedebilir. Çoğu genç havalı olmaya ve görünmeye önem verse de, Asperger sendromlu gençler uyum sağlamayı asap bozucu ve duygusal olarak tüketici bulabilirler. Yaşlarına göre daha çocuksu ve saf olduklarından ve kolay güvendiklerinden, kolayca alaylara ve zorbalığa maruz kalabilirler.
    Tüm bu zorluklar Asperger sendromlu gençlerin çekingen olmasına, sosyal olarak dışlanmasına, anksiyete ve depresyona sebep olabilir.
    Yine de bazı Asperger sendromlu gençler birkaç yakın arkadaş edinebilir ve bu arkadaşlıkları sürdürebilir. Bazı klasik Asperger özellikleri çocuğunuza yarar sağlayabilir. Asperger sendromlu gençler genellikle sosyal normları, modayı ve geleneksel düşünceyi takip etmekle ilgilenmezler, bunun yerine yaratıcı düşünce ve orijinal ilgi alanları ve hedefler peşindedirler. Kurallar ve dürüstlükle ilgili seçimleri sınıfta ve vatandaş olarak sivrilmelerine neden olabilir.

    YETİŞKİNLİKTE BELİRTİLER

    Asperger sendromu hayat boyu sürer, yine de zamanla dengelenir ve gelişim görülür. Yetişkinler çoğunlukla güçlü ve zayıf yönlerinin farkındadır. Diğerlerinin sosyal işaretlerini anlamak dahil sosyal vasıfları öğrenebilirler. Asperger sendromlu çoğu kişi evlenir ve çocuk sahibi olur.
    Detaylara dikkat etme ve ilgi alanlarına odaklanma gibi bazı tipik Asperger sendromu özellikleri üniversite ve kariyerde başarı şansını arttırabilir. Teknoloji Asperger sendromlu birçok kişiyi cezbeder ve Asperger sendromluların en yaygın kariyer seçimleri mühendisliktir. Tabii ki Asperger sendromlu kişilerin tek iyi olduğu alan bilim değildir. Wolfgang Amadeus Mozart, Albert Einstein, Marie Curie ve Thomas Jefferson gibi tarihte saygı duyulan bazı kişilerde de Asperger sendromu vardı.

    TEDAVİ

    Asperger sendromu tedavisi, çocuğunuzun diğerleriyle etkileşim yeteneğini geliştirmesi ve böylece toplumda etkin olarak yer alması ve kendine yetmesini sağlamayı amaçlar. Her bir Asperger sendromlu çocuğun belirti sayısı ve yoğunluğu farklıdır, bu yüzden tedavi çocuğun bireysel ihtiyaçları ve ailesinin kaynaklarına göre düzenlenmelidir.

    OKUL PROGRAMLARI

    Okulların bu tip durumlar için verdikleri hizmetleri ve bu hizmetlerin hangi okulda çocuğunuza ne gibi yararları olabileceğini araştırın. Aramanız gereken nitelikler şunlardır:
    • Bireysel dikkat üzerine küçük çalışma grupları olması
    • Sosyal beceri eğitimi verebilecek bir iletişim uzmanının bulunması
    • Yapısal ortamlarda ve gözlemlenen aktivitelerle sosyal etkileşim fırsatı sunması
    • Gerçek yaşam becerilerini öğretmek ve çocuğun özel ilgi ve yeteneklerini cesaretlendirmek
    • Eğitim programını bireyselleştirme isteği
    • Çocuğunuzun duygusal sağlığına odaklanabilecek ve aileyle irtibat içinde hizmet verebilecek hassas bir danışman
    • Öğrencilerin farklılığına saygı duymanın ve onlarla empati kurmanın üzerinde durma
    Çocuğunuzun sınıfında neler olup bittiğinden haberdar olun. Sürekli iletişim ebeveyn ve öğretmen arasında her gün gidip gelen bir defterle korunabilir.

    TEDAVİ STRATEJİLERİ

    Tedavi, iletişim ve sosyal vasıfları geliştirmek ve davranış yönetiminden oluşur. Tedavi programının çocuğunuzun gelişimine paralel olarak ve çocuğunuza daha faydalı olacak şekilde sürekli ayarlanması gerekebilir.
    Çocuğunuzun güçlü yönlerinden faydalanın, onları evde ve okulda ilgi alanlarına yönelmeleri için cesaretlendirin. Aktivite odaklı gruplar ve danışmanlık da yararlı olabilir.
    Asperger sendromlu çocukların çoğunda dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, bipolar bozukluk, obsesif-kompülsif bozukluk, sosyal anksiyete bozukluğu ve depresyon gibi rahatsızlıklar da görülebilir. Bu durumlar, zaten ilave ihtiyaçları olan bir çocukla ilgilenen ebeveynlerin üzerine bir yük daha bindirir ve bunların da ilaç ve diğer terapilerle tedavi edilmesi gereklidir.
    Ebeveynlerin Asperger sendromu olan çocuklarına yardımcı olabilmeleri için ilk önce Asperger hakkında uzmanlardan doğru ve kapsamlı bilgi almaları ve kendilerini bu konuda eğitmeleri gereklidir. Aşağıda size faydalı olabilecek bazı öneriler bulunmaktadır. Bazıları işinize yarayabilir, bazılarının da size faydası dokunmayabilir. Esneklik, yaratıcılık ve öğrenme isteği çocuğunuzu büyütürken size yardımcı olacak unsurlardır.

    BAŞARI İÇİN GENEL STRATEJİLER:

    • Asperger sendromlu çocuklar yemek, ev ödevi ve yatma zamanı gibi düzenlenmiş günlük rutinlerden fayda sağlarlar. Belirli kurallardan ve stresi en aza indiren ve kafalarını karıştırmayan tutarlı beklentilerden hoşlanırlar.
    • Asperger sendromlu çoğu kişi sözlü eğitim ve görevlerde daha başarılı olur. Doğrudan, özlü ve anlaşılır bir tavır da yardımcı olur.
    • Asperger sendromlu kişilerin çoğu olayları bir bütün olarak algılamakta zorluk çeker ve daha çok durumumun bir bölümünü görmeye meyillidirler. Bu yüzden bölüm bölüm bütüne doğru giden eğitim yaklaşımından, yani kavramın bir bölümüyle başlayıp onun parça parça etrafını saran fikirlerin eklenmesiyle sonuca ulaşan eğitimden çoğunlukla büyük fayda sağlarlar.
    • Yardımcı olabilecek şemalar ve diğer yazılı materyallerle zenginleştirilmiş görsel destek faydalı olabilir.
    • Saatin tıklaması, floresan lambanın cızırtısı gibi geri plandaki seslerin çocuğunuzun dikkatini dağıtabileceğini bilin.
    • Asperger sendromlu çocuklar çoğunlukla daha geç olgunlaşır. Her zaman yaşına göre davranmasını beklemeyin.
    • Stres tetikleyici şeyleri bulmaya ve bunları engellemeye çalışın. Zor durumlar için çocuğunuzu önceden hazırlayın ve değişiklikle veya yeni durumla başa çıkabilmesi için stratejiler öğretin.

    SOSYAL BECERİLERİ GELİŞTİRECEK STRATEJİLER:

    • Çocuğunuz, diğer çocuklara normal gelen sosyal normları ve kuralları anlamayabilir. Neden belirli davranışların kabul gördüğüne dair net açıklamalarda bulunun ve bu davranışlar için gereken kuralları öğretin.
    • Çocuğunuzu diğerleriyle nasıl etkileşime gireceğini ve kendisiyle konuşulduğunda ne yapması gerektiğini öğrenmesi için cesaretlendirin ve bunun neden önemli olduğunu açıklayın. Çocuğunuzu ödüllendirmeyi unutmayın, özellikle yönlendirilmeden bir sosyal beceriyi kullandığında bol bol ödüllendirin.
    • Sırasının gelmesini bekleyerek yapılması gereken ve kendisini başkasının yerine koyacağı oyunlar veya soru-cevap seansları gibi aktiviteler yapın
    • Rol yaparak ve televizyondaki, filmlerdeki insanların davranışlarını seyrederek ve tartışarak, çocuğunuzun diğer insanların duygularını anlamasına yardımcı olun. Bu duygulara karşı kendi duygularınız ve reaksiyonlarınızı anlatarak çocuğunuza örnek olun.
    • Çocuğunuza sosyal işaretleri anlamayı ve bunlara uygun reaksiyon vermeyi öğretin. Örneğin birisiyle tanıştırıldığında nasıl davranması gerektiğine dair kalıplar öğretebilirsiniz, bu kalıpları çeşitli sosyal durumlar için ayrı ayrı olmak üzere öğretebilirsiniz. Rol yapma yoluyla farklı insanlarla nasıl etkileşime girebileceğini de öğretebilirsiniz.
    • Çocuğunuz yalnız kalmaya meyilliyse, başkalarıyla etkileşime girmesi için teşvik edin.
    • Çocuğunuza kamusal ve özel alanlar hakkında bilgi verin ki buralarda nasıl uygun davranacağını bilsin. Örneğin sarılmak okulda uygun olmayabilir, ama evde uygundur.

    OKUL İÇİN STRATEJİLER:

    • Okulda düzenli olması için takvim, kontrol listesi ve notlar gibi görsel sistemleri kullanın.
    • Çocuğu okul ortamına hazırlayın. Okul başlamadan önce, çoğunuzun günlük programının üzerinden geçin. Ayrıca çocuğunuzun yeni okul ortamına alışması okula ait için resimler de kullanabilirsiniz.
    • Zorbalık ve alay gibi davranışların farkında olun ve çocuğunuzu korumaya çalışın. Sınıftaki öğrencilerin Asperger sendromu hakkında bilgilendirilmesi için öğretmenler ve okul danışmanıyla konuşun.
    • Sınıf öğretmeninden çocuğunuzu çocuğunuzun ihtiyaçlarına karşı daha hassas olan öğrencilerin yakınına oturtmasını isteyin. Bu öğrenciler aynı zamanda aralarda, yemek saatlerinde ve diğer zamanlarda çocuğunuzla arkadaşlık edebilirler.
    • Çocuğunuzun öğretmenini çocuğunuzu sanat, okuma, kelime dağarcığı gibi çocuğunuzun en iyi olduğu alanlardaki becerilerini gösterebileceği sınıf aktivitelerine dahil etmesi için teşvik edin.
    • Her gün belli bir zamanda ve yerde ev ödevini yaptırarak bir rutin oluşturun. Bu çocuğunuzun zaman yönetimini öğrenmesini sağlayacaktır.
    • Çocuğunuzu motive etmek için ödüller koyun. Başarı gösterdiğinde televizyon seyretmesi, video oyunu oynamasına izin vermek veya istediği özel ilgi alanıyla alakalı bir hediye için puan vermek (belli bir puana ulaştığında hediye alınır) gibi ödül yöntemleri kullanabilirsiniz.
    • Asperger sendromlu çocukların bazılarının el yazısı kötüdür. Ödevini bilgisayarda hazırlamak işleri kolaylaştırabilir. Ayrıca bilgisayar kullanmak çocuğunuzun motor becerilerini ve bilgiyi düzenleme becerisini geliştirmesine yardımcı olabilir. Uğraşı tedavisi de faydalı olabilir.








    Bilinen Disleksili Mucitler,Yazarlar,ünlüler ve buluşları/yapıtları


    *Disleksi olarak anılan özel öğrenme bozukluğunun geniş ve kalıplara sığmayan özellikleri - bulguları vardır.Tanı sürecim ve uzmanların araştırmaları devam ederken kısaca disleksi diye bahsedeceğim.

    Disileksi tehşisim konulduktan sora araştırmalara başladım ve bazı isimlere rastladım , araştırdıkça devamı gelen bir referans listesine sahip oldum. Disileksi olmak dünyanın sonu değilmiş demekki.. 


    NOT : Makale henüz bitmedi , bu haliyle bile 3 saatten fazla sürdü , alıntı yaptığınız zaman en azından derleyen olarak kaynağı belirtiniz. /11.01.2015 - Aykan Akduman


    işte derlediğim bilinen disleksi mucit,yazar,ünlülerin listesi ;

    * * *



    ALBERT EINSTEIN




    Alman teorik fizikçi ( Wikipedia )
    Kuramlarından bazılarıdır.

    * * *

    THOMAS EDISON


    Ampulü ve film gösterme makinelerini geliştiren Amerikalı mucit. Bini aşkın buluşu vardır.Wikipedia )









    * * * 

    LEONARDO DA VINCI

    Leonardo di ser Piero da Vinci  (15 Nisan 1452 - 2 Mayıs 1519), Rönesans döneminde yaşamış İtalyan hezârfen , döneminin önemli bir düşünürü, mimarı, mühendisi, mucidi, matematikçisi, anatomisti, müzisyeni, heykeltıraşı, botanisti, jeoloğu, kartografı, yazarı ve ressamıdır. En tanınmış yapıtları Mona Lisa (1503-1507) ve Son Akşam Yemeği'dir (1495-1497). Rönesans sanatını doruğuna ulaştırmış, yalnız sanat yapısına değil, çeşitli alanlardaki araştırmaları ve buluşlarıyla da tanınan, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sanatçılarından ve dehalarından biri kabul edilir. 2. milenyumun adamı seçilmiştir. ( Wikipedia )




    * * *

    Galileo Galilei

    Galileo Galilei (d. 15 Şubat 1564 – ö. 8 Ocak 1642), İtalyan fizikçi, matematikçi, gökbilimci ve filozof.










    * * * 

    PABLO PICASSO

    Pablo Picasso, tam adı ile Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Ruiz y Picasso (25 Ekim 1881 - 8 Nisan 1973), İspanyol ressam ve heykeltıraş. 20. yüzyıl sanatının en iyi bilinen isimlerindendir. kübizm akımının temelini atmıştır. ( Wikipedia )






    * * *

    HENRY FORD

    Otomobil üreticisi Ford Motor Company'nin kurucusu olan Henry Martin Ford
    1902'de basit tarzda geliştirdiği yürüyen bant tekniğini, zaman içerisinde Ford tutarlılıkla mükemmelleştirdi. Ford'un otomobil üretim taslağı sadece sanayi üretimini değil, kültürü de etkiledi (Fordizm).
    ( Wikipedia )




    * * *
    ALEXANDER GRAHAM BELL



    Telefonun Mucidi ( Wikipedia )











    * * *

    Louis Pasteur

    Louis Pasteur (Lui Pastör) (d. 27 Aralık 1822 Dole, Fransa - ö. 28 Eylül 1895 Saint-CloudFransa), Kuduz aşısını bulan Fransız mikrobiyolog ve kimyager. (Wikipedia)







    * * *

    STEAVE JOBS

    Steven Paul Jobs (24 Şubat 1955 - 5 Ekim 2011), Apple Computer, Inc.'ın kurucu ortağıdır. Ölümünden 5 hafta öncesine kadar yeni adıyla Apple Inc. de CEO olarak görev yapmış ve vizyonel yenilikçi yaklaşımlarla bilgisayar endüstrisinde çığır açan birçok yeniliklere imza atmıştır. Bilgisayar endüstrisinin önderlerinden olarak kabul edilir. Next Computer ve Pixar Animasyon Stüdyoları'nı da kurmuş ve yönetim kurulu başkanlığını yapmıştır. Yönettiği Apple firmasını zirveye çıkardığı yıllarda pankreas kanserine yakalanmış, 7 yıl içinde 56 yaşında ölmüştür.( Wikipedia )


    * * *

    WALT DISNEY


    Walter Ellas "Walt" Disney (d. 5 Aralık 1901, Illinois; ö. 15 Aralık 1966, Kaliforniya), ABD'li yapımcı, yönetmen, senarist, seslendirmen ve animatör. ( Wikipedia )










    * * *

    Winston Churchill

    Winston Leonard Spencer-Churchill, (d. 30 Kasım 1874 Oxfordshire - ö. 24 Ocak 1965, Londra), Britanyalı devlet adamıdır. (Wikipedia)


    ***

    Wright Kardeşler / Wright Brothers

    Wright Kardeşler, Orville (d. 19 Ağustos 1871 - ö. 30 Ocak 1948), Wilbur (d. 16 Nisan 1867 - ö. 30 Mayıs 1912), motorlu uçak uçuran ABD'li kardeşler . ( Wikipedia )










    ***

    JULES VERNE 


    Jules Gabriel Verne (Fransızca telaffuz: [ʒyl vɛʁn]; d. 8 Şubat 1828 – ö. 24 Mart 1905), Fransız yazar ve gezgin. Verne, Hugo Gernsback ve H. G. Wells ile genellikle "Bilim kurgunun babası" olarak adlandırılır. Eserlerinde ayrıntılarıyla tarif ettiği buluşlar ve makinaların o sıralarda gelişmekte olan Avrupa sanayisi ve teknolojisine ilham kaynağı olduğu düşünülür. Özellikle uzay, hava taşıtları, denizaltılar hakkında yazmıştır. Daha çok Denizler Altında Yirmi Bin Fersah (1870), Dünyanın Merkezine Yolculuk (1864) ve Seksen Günde Devr-i Âlem (1873) romanlarıyla tanınır. UNESCO’nun çeviri kitap veritabanına (Index Translationum) göre dünyada en çok çevrilen ikinci bireysel yazardır. ( Wikipedia )




    * * *

    MICHELANGELO

    Michelangeli di Lodovico Buonarroti Simoni (d. 6 Mart 1475 – ö. 18 Şubat 1564), ünlü İtalyan rönesans dönemi ressam, heykeltıraş, mimar ve şairidir. ( Wikipedia )







    * * *

    Wolfgang Amadeus Mozart 


    Wolfgang Amadeus Mozart (Johannes Chrysostomus Wolfgangus Theophilus Mozart) (d. 27 Ocak 1756 Salzburg , Avusturya - ö. 5 Aralık 1791 Viyana) Klasik Batı Müziği'nin, en üretken ve en etkili bestekârlarından biridir. Yapıtları, senfonileri, konçertoları, oda orkestralarını, piyanoyu, operayı ve korolu müzikleri etkilemiştir. 35 yıllık ömrüne 626 eser sığdırmıştır. Mozart, Avrupalı bestekârların en popülerlerindendir ve birçok eseri standart konser repertuarlarında kullanılır. Günümüzde müzik tarihinin en büyük dehalarından biri olarak kabul görmüştür. (Wikipedia)


    * * *

    AGATHA CHRİSTİE

    Agatha Mary Clarissa Miller Christie Mollowan (15 Eylül 1890 – 12 Ocak 1976), İngiliz yazar, popüler edebiyatın en önemli isimlerinden biri ve dedektif Hercule Poirot tipinin yaratıcısıdır. Mary Westmacott takma adıyla aşk romanları da yazmıştır. Ancak asıl ününü, yazdığı 80 dedektif romanına ve West End tiyatrolarında sahnelenen oyunlarına borçludur. ( Wikipedia )

      


    * * *

    HANS CHRİSTİAN ANDERSEN

    Hans Christian Andersen (2 Nisan 1805 - 4 Ağustos 1875), Danimarkalı masal, oyun, roman, şiir, gezi kitabı ve biyografi yazarı. ( Wikipedia )









    * * *

    JOHN LENNON

    John Winston Ono Lennon (9 Ekim 1940, Liverpool - 8 Aralık 1980, New York), İngiliz şarkıcı. The Beatles isimli müzik grubunun üyelerinden biridir. ( WİKİ )











    * * *

    MİCHAEL JACKSON

    Michael Joseph Jackson (29 Ağustos 1958; Gary, Indiana - 25 Haziran 2009; Los Angeles, Kaliforniya), "Pop'un Kralı" olarak tanınan Afro-Amerikalı efsanevi şarkıcı, müzisyen, besteci, söz yazarı, dansçı ve pop yıldızı. ( Wikipedia )










    * * *












    ...

    *Sylvester Stallone

    *Beethoven

    *Cher
    *Tom Cruise




    *Woodrow Wilson
    *Hans Christian Andersen
    *Nelson Rockefeller
    *Whoopi Goldberg
    *Rodin
    *Dustin Hoffman
    *Robin Williams

    *Werner von Braun
    *Dwight D.Eisenhower
    *F. Scott Fitzgerald
    *Mariel Hemingway
    *George Bernard Shaw

    *Carl Lewis
    *Magic Johnson

    ...



    Famous people who are reported to have/had dyslexia ( Source )

    We often hear of famous people who have coped with dyslexia and been successful

    in life. We are encouraged to tell our children about these people but who are/were

    they?

    The following is a list of famous people, current and from the past, who, according to

    press reports, have/had dyslexia or have/had symptoms of dyslexia or related

    reading, spelling and writing difficulties. Some people from history who exhibited

    classic signs of dyslexia e.g. Leonardo da Vinci is also included. There are many

    other famous names that can be sourced on the Internet.

    Architects

    Lord Richard Rogers (Lloyd's Building, Pompidou Centre)

    Jorn Utzon (Sydney Opera House)

    Artists/Sculptors

    Leonardo da Vinci

    Pablo Picasso

    Auguste Rodin

    Andy Warhol

    Peter Scott

    Authors

    Hans Christian Andersen

    Agatha Christie

    W.B. Yeats

    Lewis Carroll

    Ernest Hemingway

    Roald Dahl

    Mark Twain

    Actors/Entertainers

    Harrison Ford

    Tom Cruise

    Danny Glover

    Jack Nicholson

    Whoppi Goldberg

    Susan Hampshire

    Dustin Hoffman

    Oliver Reed

    Ben Elton

    Billy Bob Thornton

    Robin Williams

    Anthony Hopkins

    Bob Hoskins Steve McQueen

    George Burns

    Jeremy Irons

    Eddie Izzard

    Felicity Kendall

    Marlon Brando

    Sarah Miles

    Computers

    Steve Jobs (Apple) Computers

    William Hewlett (Hewlett Packard)

    Mike Norris (Computacenter)

    John Chambers (Cisco)

    Entrepreneurs

    Anita Roddick (Body Shop)

    Richard Branson (Virgin)

    Alan Sugar (Amstrad)

    Henry Ford (Ford)

    Paul Orfalea (Kinkos)

    Charles Schwab (Investor)

    Ted Turner (Turner Broadcasting Systems)

    F.W. Woolworth (Woolworths)

    Lord McAlpine

    Fashion

    Tommy Hilfiger

    Jodie Kidd

    Leaders

    Winston Churchill

    George Washington

    Michael Heseltine

    John F. Kennedy

    Thomas Jefferson

    Nelson Rockerfeller

    Woodrow Wilson

    Music

    John Lennon

    Mozart

    Beethoven

    Liam Gallagher

    Enrico Caruso

    Nigel Kennedy

    Military 

    General George S. Patton

    Thomas Jonathan "Stonewall" Jackson

    Film Makers/Photographers

    Steven Speilberg

    Walt Disney

    David Bailey

    Ansel Adams

    Scientists and Inventors

    Albert Einstein

    Thomas Edison

    Michael Faraday

    Alexander Graham Bell

    Charles Darwin

    Werner Von Braun

    Wright Brothers

    Louis Pasteur

    Sports People

    Dennis Bergkamp (Footballer)

    Paul Merson (Footballer)

    Duncan Goodhew (Swimmer)

    Johnny Herbert (Motor racing)

    Jackie Stewart (Motor racing)

    Sandy Lyle (Golfer)

    Steven Redgrave (Rowing)

    Muhammad Ali (Boxing)

    Magic Johnson (Basketball)

    Diamond Dallas Page (Wrestling)

    Chris Boardman (Cyclist)

    Carl Lewis (Athlete)






    Ünlü Disklektiklerden Sözler

    Öğretmenim sersemin teki olduğumu söylüyor, babam da aptal olduğumu düşünüyordu. Bense artık budalanın teki olduğuma karar vermiştim.
    Thomas Edison /Bilim adamı

    Öğretmenlerim aklımın yavaş çalıştığını, asosyal olduğumu ve ölene kadar aptal rüyalarımın peşinde sersemce savrulacağımı söylüyorlardı.
    Albert Einstein /Bilim adamı

    Okuma güçlüğü çeken bir bilim adamını, bilimsel becerileri olmayan bir okur-yazara tercih etmelisiniz.
    Leonardo Da Vinci/Sanatcı-Bilim A.

    Okul yıllarında kendimi oldukça bezgin ve cesaretim kırılmış hissederdim. Kendini sınıftan tamamen dışlanmış veya yarışın en sonunda hissetmek berbat bir duyguydu.
    Winston Churchill/Devlet adamı

    Ailedeki en yavaş kişi olduğumu düşünürdüm. Korkarım oldukça haklıydım ve bu gerçeği kabul etmem gerekiyordu. Yazmak ve hecelemek benim için kabustu. Yazdığım harfler asıllarından çok farklı oluyordu. Okuma ve telaffuzum da felaket derecede kötüydü.
    Agahta Christie/Yazar

    Dikkatimi toplamak konusunda kendimi eğitmem gerekiyordu. Daha iyisini yapabileceğimi ve aynı zamanda daha iyi okuyabileceğimi herkese göstermekti dileğim.
    Tom Cruise/Oyuncu

    Okulda hep kötü notlar alırdım, C’ler, D’ler ve F’ler… Sonunda okuldan kaçtım. Öğrendiğim her şeyi dinleyerek aklıma sokmam gerekiyordu. Bu da beni çok zorluyordu. Karneme hep potansiyelimi tam anlamıyla kullanamadığım notu düşülürdü…
    Cher/Şarkıcı, Oyuncu

    §

    Popular Posts

    Translate